Erdoğan ./. Böhmermann: Hamburg Eyalet Mahkemesinin karar gerekçeleri
Hamburg Eyalet Mahkemesi 17.05.2016 tarihinde Jan Böhmermann'ın Hakaret Şiiri Performansının geniş bölümlerini sunmaktan gelecekte uzak durması kararını vermiş bulunuyor (Dosya no: 324 O 255/16).
Mahkeme, bu kararının gerekçelerini şimdi açıklamıştır. Gerekçede mahkeme önce en açık bir şekilde, şiirin prensip olarak hiciv olarak kabulü gerektiğini ifade etmektedir. Devamla, hicvin hukuki değerlendirmesinde prensip olarak hicvin hangi bağlamda dile getirildiğinin her zaman göz önüne alınması gerektiğini belirtmektedir.
Hamburg Eyalet Mahkemesi, bu konuda Federal Anayasa Mahkemesinin belirlediği ölçütlere göre, hicvin hukuki değerlendirilmesinde dile getirilen içerik ile bu içeriğin hicivsel bir giysi, bir kılıf ("hiciv giysisi, içeriği kuşatan kılıf ") içinde sunuluşunun ayırt edilmesi zorunluğuna işaret ediyor (Bkz. Federal Anayasa Mahkemesi, NJW [Haftalık Yeni Hukuk Dergisi - ç.] 1987, 2661).
Hakaret Şiiri Performansı'nın esas içeriğini mahkeme, Erdoğan'ın "Ekstra 3"teki gibi bir sunumu, Alman Büyükelçisinin görüşmeye çağrılmasına gerekçe yapmasını, Böhmermann'ın kendi yayınında hicivsel olarak ele alışında görmektedir: Buna göre o, Erdoğan'ın Türkiye'deki fikir özgürlüğü ile ilgili uygulamalarını eleştirmiştir. Mahkeme bu ifade edilen içeriği neticede hukuki ve müsaade edilir nitelikte olarak değerlendirmektedir.
Bu içeriği kuşatan giysiyi ise mahkeme geniş bir bölümü ile müsaade edilemez nitelikte görmektedir. Gerekçe olarak, bu ifadelerin tartışmasız şekilde hakaretamiz ve onur kırıcı olduğunu belirtmektedir. Tüm satırlarda cinselliğe gönderme yapıldığına ve bunların ırkçı olarak değerlendirilebileceğine işaret etmektedir.
Ancak mahkeme aynı zamanda şiirin kimi satırlarını müsaade edilir nitelikte görmekte ve gerekçe olarak bunu Türkiye'deki bir sıra insan hakları ihlallerine dayandırmaktadır. Bunların gerçekliğinin ayrıca sübutuna gerek görülmemekte ve bunların "mahkemenin bilgisi dâhilinde olduğu" ileri sürülmektedir.

Karar gerekçelerinin değerlendirilmesi:
Mahkemeyi, gerek Hakaret Şiiri Performansının prensip olarak hiciv karakterinde olduğunu kabul etmesi, gerekse Federal Anayasa Mahkemesi içtihadından hareketle, hukuki değerlendirmede hicvin içeriği ile bu içeriği kuşatan giysinin ayırt edilmesi gerekliliğini belirtmesi konusunda onaylamak icap eder.
Ne var ki mahkeme, Hakaret Şiiri Performansı açısından konteksti ve Böhmermann'ın amaçlarını ancak eksik olarak dikkate alıyor; bunun sonucunda bu hususlar daha sonra tarafların temel haklarının dengelenmesi çerçevesinde de neredeyse hiç göz önüne alınmadan kalıyorlar.
Şöyle ki, mahkeme hicvin içeriğini yalnızca Ekstra 3 sunumu konusundaki tutumun ve fikir özgürlüğü ile ilgili Türk anlayışının eleştirisi olarak tanımlıyor. Buna karşılık performansın arka planında hem hukuki hem mizahi bir "hakaret eleştirisi üzerine hazırlık dersi" verme amacının güdüldüğü göz ardı ediliyor. Oysa Böhmermann bu amacını gerek laf arasında, gerekse şiiri okuduğu sırada tekrar tekrar belirtmiştir.
Mahkeme esas içerikteki bu unsuru göz ardı etmekle sonuçta ikinci adımda ele alınması gereken, hicvi kuşatan giysinin müsaade edilir nitelikte olup olmadığı sorunu açısından, tartışma götürür bir sonuca varıyor: içeriği kuşatan, ırkçı ve cinsel çağrışımlarına işaret edilen hakaretler biçimindeki giysinin, onur kırıcılığı nedeniyle müsaade edilemez nitelikte olduğu sonucuna. Bu durumda bize beklemek kalıyor: Önümüzdeki esas duruşma ve daha üst mercilerde alınacak yol boyunca performansın içeriğinin daha eksiksiz bir değerlendirilmesi yapılacak mı, ve neticede bu, biçimsel olarak mevcut hakaretlere rağmen, hicvi kuşatan giysinin müsaade edilir nitelikte olduğunun kabulüne yol açacak mı diye.